Adalet ve mantık

Adaletin oluşumu temelleri eşitlik adı altında yasaları uyarlayarak denge sağlamaktır. Ama şu anki yaşadığımız yasalar bakıldığında -şimdi ki yy. dan bahsediyorum.- içerisinde bulunduğumuz adalet, mantığın önüne geçememektedir. Mantıklarının kabul etmediği kadar adaletlerinin içerisinde doğrulamaya çalıştıkları kadarıyla, kendilerinin adalet dedikleri sistemin içinde, mantıksal hareket edenleri de, mantıksızlıklar adaletin içerisinde bulunmamız istenilmektedir. Çünkü; Hiyerarşi, kendisinin istediği gibi ilerleyen adalet ya da yasalardan haz duyar. Ama onları çiğnemekten aldığı haz daha fazla. Mantıklı yaklaşım içerisinde ilerlemek ya da söylemek onların adaletini düşürür.

Sadece kendileri için kendilerinin çıkarları uğruna yaptıkları adalet ve adaletin yasaları kendilerinin de bilmediği sistemin içerisine karşısındakilere de adalet ve yasalarından bahsederler, entelektüel mantık üzerinden yaklaştığımızda, kaybedeceklerini bildikleri için kaçmak onların tek çözüm yoludur. -düşüncesiz bedenler mide bulandırır-. Adalete güvenmek mantıksız hareket etmektir.

Hiyerarşinin üst oluşumu (a), yargıç -adalet ve yasa sağlayanlar- (b), hiyerarşinin alt kısmı (c). Mantıksal olarak baktığımızda (c), (a) oluşumunu kendi istekleriyle hiyerarşinin üst oluşumuna getirmişlerdir. Hiyerarşinin üst oluşumu (a) ise, (c) oluşumu için, adalet ve yasalara göre hareket etmesi için (b) oluşumunu oluşturmuştur. Baktığımız da (a), (b), (c), oluşumlarında, (c) hepsinden aslında üstündür. Sıralamayı şöyle açıklık getirmek isterim; c > a > b, dediğimizde, (c) bütün haklardan uzaklaştırıyordu kendisini, çünkü; bütün yetkisini vermiştir (a) oluşumuna, (b) ise (a) oluşumundaki yetkinin üstünlüğü kavradığında, adalet ve yasaları, sadece (b) ve (c) için adalet sağlamak gerekecek, (a) oluşumu, (b) oluşumuna kendisinin istediği şekilde düzen vererek üstündekilerinin liyakat adı altında ilerleyişleri istenilecek ve (b) ise (c) oluşumuna kendisinin ettiği liyakat oluşumunu onlardan da bekleyecek olumsuzluk karşısında adalet ve yasa sağlayacaktır. İmdi, benim düşüncemdeki c > a > b, oluşumu, hiyerarşinin alt oluşumu (c) aslında en üst faktör rolündedir ama ne içler acısı bir durumdur ki, bu rolünden vazgeçmiş ve yeniden hiç olmayacakmış gibi kapatmıştır kendini/kendilerini. Hiyerarşinin üst oluşumları (a), kendilerine verilen hangi isimlerle veya statülerle oluştuğu fark etmeksizin (a) oluşumun içerisinde bulanan faktörler, (c) oluşumunun adaletini sağlamak adı altında kendilerinin çıkarları uğruna bir adalet (b) oluşumu oluşturacaklardır.

-Ya siz adaleti kavramak isteyenler, nasıl yapacaksınız bunu tüm fiillere ışığın kusursuz aydınlığında bakmadan? -Ermiş (Halil Cibran)