Potansiyel sonsuzluk

Büyük patlama veyahut yaratılış, fiili düşünce dışında, potansiyel sonsuza doğru ilerleyen ve potansiyel olarak ele alındığında tamamen gözle görülmeyen evren içerisindeki oluşumlar bir kum saati misali genişleyen zaman ve daha büyük bir boşluğa doğru uzanan evrenin kum taneciklerinin geriye akışı olmalı aslında yine ilerleyen zamana yol göstermektedir. Bengi dönüş adıyla nitelendirmek gerekirse tinin yeni bir evren içerisinde başka bir Dünya adı altında adlandıracağımız gezegene geçmesi. Belirsizlik içinde dünya yaşamına göre içerisindekileri iyi veya kötü olanın hakikatini tam idrak edemeden kendisini yüceltemeden kendi anlamsızlığını göstermektedir. Geçmişteki evren düşüncesi yaşamı düşünülürse, potansiyel varsayım olarak ele aldığımızda, geçmişimizdeki yaşadığımız evren nerede ise, ve şu an, belirsizlik dediğimiz şu anki dünya evresine nasıl geçtiğimizdir.

Mantıksal olarak, potansiyel sonsuzluk üzerinde metafiziksel yaşam düşüncesi dışında fiili sonsuzluk içerisinde yaşanılan beden şu anki ”Dünya” içerisinde bilmekteyiz. Şu anki Dünyada bedeni toprak olmuş insanın yeni bir başlangıcı başka bir evren mi başka bir gezegen miydi? Fiili yönüyle ele alamayız, varsayım olarak ele almalıyız ki, bizim göremediğimiz ve görünmediğimiz yaşantılara geçiştir. Gözümüzü açtığımızda gerçeklik nerededir sorusuna cevap buluruz.

Evren1, sadece kendimizi, insanlığı ve tabiatın olduğu veya yaşadığımızı düşünmekteyiz veyahut var olduğunu görmekteyiz/düşünmekteyiz. Evren1 dışında evren2 düşüncesi varsayım olarak ele alındığında, evren1 oluşumundaki insan oluşumunda evren2 oluşumu içerisinde de bir varlık düşüncesi oluşmaktadır potansiyel düşüncemizde. Evren3, evren1 ve evren2 varlıklarının yaşamının sonrasında, yeni yaşantılarına yeniden göz açacakları yerdir belki de tam tersi. Evren1, evren2, evren3 modellerini içerisinde tutan (a) oluşumu diyebileceğimiz varsayım, ek olarak (a) dediğimiz kavramını da içine alan (b) oluşum varsayımı vs. gibi ele alırsak sonsuzluğun dışına itiliriz. Sonsuzluğun dışında potansiyel olarak da ele alabileceğimiz net bir konu değildir. Olabilirlik olarak, varsayarak sadece olabilirliği yorumlarız.

Evren1, evren2, evren3 oluşumlarının dışında; x, y, z, oluşumunda oluşturacağımız farklı bir boyut niteliğinde potansiyel varsayım, (x) oluşumunda varlıların tamamen, başlangıcı başlayıp bedenlerin farklı boyutlarda yok olması ve tinin yeni bir evrende beden bulması, bu (y) oluşumuna geçişidir. Varlıklar (x) oluşumunu tamamen evresini oluşturmadan, sona bir darbe vermediği sürece (x) oluşumuna da geçiş yapılabilir. Örnek; (x –> y –> z–>) gibi ele alırsak (z) oluşumu geri (x) oluşumuna dönüş sağlar veyahut bir başka oluşuma da dönüş sağlayabilir. Potansiyel olarak, (z) oluşumunun, (x) oluşumuna geri dönüş sağlamadığı varsayımını düşünürsek, (x) oluşundaki varlıklar tamamen bittiğinde (x) oluşumu kendini kapatabilir; karadeliklerin yok olması gibi. Kapanan (x) oluşumu kendini bilmediğimiz varlıklar adı altında gelecek tini bekler varsayım olarak, işte (z) oluşumunun, (x) oluşumuna farklı bir bedenle gelmesi. Farklı bir yönüyle ele alırsak (x) oluşumundan (y) oluşumuna ve buradan (z) oluşumuna geçen tinin dönüş yaşamadan hep ileri doğru gitmesi bizlere farklı potansiyel sonsuzluk oluşumlar içerisinde sonu olmayan faktörler çıkarır veyahut aynı döngü (a, b, c,) oluşumlar içerisinde döngü sağladığında geçerlidir.

Olabilirlik ilkesinden farklı bir varsayımla, potansiyel yaklaşımla düşünülürse (n) oluşumu büyük patlamanın, patlamadan öncesi beklediği anı diye nitelendirirsek, (n) oluşumu büyük patlamayı gerçekleştirdiğinde bir çember1 oluşumu gerçekleşmiş ve oluşan çember1 oluşumu büyüyerek potansiyel sonsuzluğa doğru ilerlemeye başlaması diye nitelendirebiliriz veya çember1 oluşumunu içine alan çember2 oluşumuna doğru ilerlemesi/genişlemesi düşünebiliriz. Çember1 oluşumu içerisine alan çember2 oluşumu da çember1 oluşumu gibi büyüyerek mi ilerlemektedir veyahut çember1 oluşumu, çember2 oluşumuna geldikten sonra çember3 diye adlandıracağımız bir oluşma doğru mu ilerlemekte midir? -Büyüyen çember1 oluşumu katmanlar gibi üst üste binerek sonsuzluğa doğru ilerleyişine bir son getirmesi gerekir.

Potansiyel sonsuzluk düşüncesi üzerinden olabilirlik varsayımının gerisine gitmek gerekirse, zaman dilimi kavramı (n) oluşumunun gerisinde veya başlangıcın öncesinde var mıydı yoksa insanın öne sürdüğü zaman dilimi kavramı görmek/bilmek istediği oluşum içerisinde şekillendirerek önümüze potansiyel sonsuzluk içinde fiili sonsuzluk içerisine girmek gerekirdi yoksa boşluğun içinde bir boşluk daha çekilmezdi. Fiili sonsuzluk olayın zamanını yaşıyorsak eksiklik veyahut fazlalık ilkesini entelektüel olarak yine varsayımlar üzerinden ilerlemeliyiz. Şimdi potansiyel düşünce üzerinde hep bir neden sorusu karşımıza gelir. Nedensellik ilkesi düşüncesiyle hep bir neden aramak aslında bir cevabı olmasa bile varsayım olarak olabilirliği sunulacaktır. Büyük patlama olasılığı öncesinde düşünmek gerekirse (n) oluşumunun öncesinde zaman dilimi kavramını düşünürsek evet cevabını kolaylıkla bulabiliriz. Çünkü; büyük patlama (n) oluşumunun da bir zaman dilimi içerisinde olduğunu, yani zamanı geldiğinde gerçekleşmesi gereken bir olay kavramına geri döneriz.

-Tanrı zar atmaz.- (Albert Einstein)