Bir Platonik aşk?
Bir tarafın sevgisini söyleyerek reddedilişi veya birinin hiç var olmayışı ama yüz yıllardır okurları tarafından hiç ayrılmayan düşünürler.
Sokrates ve Platon, ünlü düşünürler üzerine düşündüğüm ve olabilir yanıtını daha yakından hissettiğim bir fikir çıkıyor her defasında. Tarih her ikisinin de yaşadığını ön sürer ama bir sorun vardır ki, Sokrates’in bütün kitaplarında öğrencisi Platonun isimi yazmaktadır. Şöyle ki; Sokrates’e ait hiçbir kitabın olmadığı konusuna varırız ve tarih bunu doğrular.
M.Ö. 300 yılında eşcinsellik ön planda olan bir durumdu. Erkek, bir kadınla evli olsa bile erkek sevgilisi olmaması çevreleri tarafından küçümsenirlerdi. Eşcinselliğe bakış açıları normal kadın ve erkek ilişkisi gibi görünmekteydi. Tarih bu eşcinsellik olmuşunu da inkar etmez.
Söylemek istediğim, Sokrates ve Platon ilişkisi birbirine hiç ulaşamayacak ama yüz yıllar boyunca hep yan yana düşünen, -öğretmen öğrenci- ve ayrılmayan ikili olarak akıllarda kalacak, şimdi ki yüzyılda ve yüz yıllar sonrasına da gündemde soru işareti bırakacak bir entelektüel oluşumdur. Olabilirlik varsayımlarım kavramlarını göz önünde bulundurmak isterim. 1) Sokrates, Platon’un aşkına karşılık reddediliş mi gördü ki, her kitabında Platon, Sokrates kavramını kullandı. 2) Sonrasında da şunu mu söyledi ki, Sokrates’te hiç ulaşamadım ama gelecek düşünceler ve okurlar bizi hiç ayırmayacaklar sevgili Sokrates. 3) Platon’un kavramının 1. ve 2. maddelerin tam tersi, Sokrates bu düşünceyi Platon’a söylemiş de olabilir. 4) Platon’un öğrencisi olarak bildiğimiz Aristoteles hiçbir şekilde Platon’un düşüncesini kaleme almadı ya da yazmadı, çünkü aynı görüşlere sahip değillerdi.
Filozof ve düşünürlerin hepsinin kendi kitabı görmekteyiz. Düşünürlerin kendi düşüncesindeki düşünceleri hepsi kağıda aktardı. Ama işte birisi hariç.
